Koşulları, uzun süreli şartlar altında belirginleşmiş sucul ortamlara
sonradan gelerek orada istilacı konumuna düşen türlere dair bilgileri
bir önceki yazıda açıklamıştık. Deniz ve tatlı su ekosistemleri için
büyük bir tehlike arz eden istilacılıkla başa çıkmanın yolları arasında,
istilacı türlerle avcılık yoluyla savaşmak da var.
Özellikle, bu
türlere dair araştırma yapanların karşılaştıkları başlıca kaynaklar
arasında istilacı türlerin çeşitli yöntemlerle avlanması ve ekolojik
ortamlardan uzaklaştırması öne çıkıyor. Zıpkınla teker teker avlanan
yada endüstriyel ölçekte yapılan avcılıkta yan tür olarak ağlara takılan
istilacılardan kazanç elde etmemiz mümkün mü?
Su ürünlerinin
tüketim pazarına baktığımızda, Ortadoğu - Akdeniz coğrafyasıyla Avrupa
ile Uzakdoğu coğrafyası arasında ciddi bir tüketim alışkanlığı
farklılığı gözlemleriz. Kıta Avrupa'sının başlangıcıyla doğudaki en uzak
noktalar olan Japonya ve Kore arasındaki tüketim alışkanlığı
farklılıkları arasında bir yıl içinde tüketilen su ürünlerinin
çeşidinden tüketim şekline ve tüketim amacına kadar pek çok farklılık
var. İstiridyeler, karidesler ve bazı balıklar dünyanın bir yanında
birer lüks tüketim simgesi halindeyken öteki tarafında sabah
kahvaltılarına eşlik eden ve tüketimi sıradan hale gelmiş olan birer
detay.
Kıyı sularımıza bir şekilde giriş yapan ve buradalarda
yayılım alanı gösteren istilacı türlerle başa çıkarken bir yandan bundan
nasıl kazanç elde edebiliriz?
Denizden çıkan hemen hemen her
türlü su ürününün dünyada bir pazarının bulunabileceğini göz önünde
bulundurmakla başlıyor işimiz ve bizim denizlerin ekolojik dengesini alt
üst etmeye hazır olan yeni türlerin nerede ve hangi şartlar altında
pazarlanabileceğini araştırmakla devam ediyor.
İstilacı olarak
tanımlanan türlerle çalışmaya başlamadan önce dikkat edilmesi gereken en
önemli konuların başında ise türleri iyi bir şekilde tanımak geliyor.
Çünkü vücutlarında bulunan ve canlının kendisini koruması için özel
olarak gelişmiş olan organlarla salgılar, onlarla çalışan insanların
yaşamlarını tehdit edebilir. Morfoloji, fizyoloji ve toksinler üzerine
çalışan su ürünleri mühendislerinin bu alandaki çalışmaları, türlerin
daha iyi tanınmasında ve türlerin kendi savunma mekanizmalarının
anlaşılması için önem taşıyor. İstilacı türleri iyi şekilde tanıyan su
ürünleri sektörünün profesyonelleri, bilgilerini başkalarına aktararak
önemli bir bilgi zincirinin en önemli ve ilk halkasını oluşturuyor.
Özellikle
kıyı balıkçıları ve endüstriyel boyutta avcılık yapan insanlara türler
hakkında bilgi verilmesi gerekiyor. Nasıl avlanırlar, ekonomik değeri
olan yerlerine zarar vermeden nasıl ortamdan uzaklaştırılırlar, oltadan
yada ağdan nasıl çıkarılır ve nasıl saklanarak son kullanıcıya
ulaştırılır gibi sorulara yanıt bulmak önemlidir. Bu gibi sorular, su
ürünleri mühendislerine balıkçı bilgilendirmesi ve eğitilmesi alanında
yepyeni bir iş alanı daha açabilir.
Fakat avcılık faaliyetleri
(ürün tedariği) kadar pazarlama faaliyetleri de bu süreçte en az avcılık
kadar önemlidir ve istilacı türlerin avcılığla ekonomik kazanç elde
edilmesi davranışının en önemli basamaklarından biridir. Bir denizde
istilacı olarak tanımlanan türler, başka denizlerin doğal ekolojik
yapısı içinde yer alır ve aktif olarak tüketim zincirinde yer alır ya da
oradan avlanarak başka yerlere gönderilir. İyi bir pazarlama faaliyeti
için türlerin yerel olarak kabul edildiği lokasyonlar ve o lokasyonların
ihracat yaptığı diğer yerler ile irtibat halinde olmak önemlidir.
Avcılık
ve pazarlama yeteneklerin sizin ufkunuza ve yeteneklerinize kalmış. Bu
yöntem, bir yandan çevre sularının dengesini korumaya katkıda sağlarken
öteki taraftan kazanç sağlamanın yalnızca bir basit yöntemi.
Şimdi, Akdeniz'de çeşitli şekillerde yayılım göstermiş olan bazı türlere ve onları öne çıkaran özelliklerine bakalım.
Balon balığı (Lagocephalus sceleratus)
Kurbağa
balığı olarak da bilinen balon balığı, Pasifik - Hint Okyanuslarında
yaşayan bir türdür. Ağzının ucunda 4 tane büyük kesici diş vardır ve bu
dişlerle yayılım gösterdiği alanlardaki canlıları avlar, hatta ağları
parçalayarak ekonomik kayıplara neden olur.
Vücudunda tükettiği
bir algin vücudunda biriktirdiği nörotoksin olan Tetradototoxin
nedeniyle bilinçsiz tüketiminde tüketenlerin ölümüne neden olabilir.
Özellikle Uzakdoğu'da ve belli başlı Avrupa kentleri ile Amerika'da bu
balığın etini sushi olarak hazırlayan restoranlar vardır ve bu
restaurantlar düzenli olarak bu balığa ihtiyaç duyarlar.
Aslan balığı (Pterois)
Scorpenidae
familyasında yer alan bu balık, tıpkı balon balığı gibi İndo-pasifik
bir türdür ve Akdeniz'de son yıllarda fazlaca gözlemlenmektedir. 40
cm'ye kadar büyüyebilen bu balığın renkleri, suyun içinde gözden
kaçmayacak kadar renklidir. Bazı köepk balıkları, hiç bir zehirlenme
belirtisi göstermeden bu balıkları tüketir. Balon balıklarında olduğu
gibi sushi restaurantları, aslan balığını müşterilerine sunar.
Kahverengi / pembe karides (Metapenaeus monoceros)
Pasifik
- Hint Okyanusları ile Afrika kıtasının doğusunda doğal olarak bulunan
pembe karides, Akdeniz'e Süveyş Kanalı'nın açılmasıyla birlikte giriş
yapan türler arasındadır ve Akdeniz'in yerel türlerinden birisi olan
oluklu karidesi ekolojik olarak tehdit etmektedir. Farklı şartlara uyum
sağlayabilmesi, onu Akdeniz'deki türler için kalıcı bir tehdit haline
getirmektedir. Afrika'nın kıyı şeridinde, Hindistan'da, Pakistan'da,
İsrail'de ve Mısır'da tüketimi yapılmaktadır.
Dülger (Zeus faber)
Akdeniz'deki
balıkçılarda domuz balığı olarak da satılan dülger, yanlardan basık
yüksek vücudu ile dikkat çeker. Çeşitli pişirme metodları Uzak Doğu'da
ve Güney Asya'da sıklıkla tüketilir.
Farklı alanlardaki
gelişmeler, su ürünleri mühendislerine yeni araştırma alanları açmaya
devam ediyor. Şartlar değiştikçe ekolojik uyum, yeni çalışma alanlarının
oluşmasına ortam hazırlıyor. Ekonomik kazanç elde etmek için denizler
ve iç sular bize daima yeni alternatifler sunuyor. Bu fırsatları
değerlendirip çok yönlü kazanç elde etmek için şimdi harekete
geçmeliyiz.
Yorum Gönderme