Balıkçılık Yönetimi ve Ekoloji'de yayınlanan yeni bir makale, Antarktika'daki kril avcılığının ıskarta avcılık açısından dünyanın en temiz balıkçılık faaliyeti olduğu sonucuna varıyor.
Gözlemciler, 2010–2020 balıkçılık sezonlarında Güney Okyanusu'ndaki Antarktika krili balıkçılığından kayıtlı hedef dışı av verilerini incelediler ve Antarktika'daki toplam krili avının 200.000 tondan 450.000 tona çıktığını ve son üç yılın en büyük artışı olduğunu buldular.
Bu tür verileri analiz etmek için kullanılan uluslararası bir yöntemin ardından gözlemciler, ıskarta avcılık olarak da tanımlanan hedef dışı avlanma oranının % 0,1 ile 0,3 arasında sabit olduğunu ve diğer balıkçılık hedef dışı avlanma seviyelerinin çok altında olduğunu buldular.
Aker BioMarine Politika ve Etkiden Sorumlu Başkan Yardımcısı Pål Einar Skogrand, Aşırı avlanma, dünyadaki balıkçılıkta büyük bir sorundur diyor. Bununla birlikte, bu yeni veriler çok olumlu ve kril avcılığının avlanma alanında sağlıklı bir hedef popülasyonun yanı sıra hedef olmayan türlerin popülasyonunu sağlayarak nasıl sürdürülebilir bir şekilde çalışabileceğini gösteriyor. Düşük ıskarta avla ilgili bu yeni bulgularla birlikte, kril avcılığının biyokütleyi düşük kullanım oranı, bunun ekosistem sınırları içinde iyi işlediğini ve küresel düzeyde gerçek bir model balıkçılık haline geldiğini kanıtlıyor.
Krill, dünyanın en büyük biyokütlesi ve en az kullanılan deniz kaynağı. Güney Okyanusu'ndaki muazzam kril sürüleri o kadar yoğun ki dünya atmosferinin çok yukarılarından ve uzaydan bile görülebiliyorlar.
Kril biyokütlesinin sağlıklı bir boyutta olduğunun önemli bir göstergesi, Antarktika'da krili ana besin maddesi olarak kullanan balina ve fokların artması. Bu hayvanların yeniden canlanan popülasyonları, Güney Okyanusu gibi balıkçılık alanlarında ekosistemde bir dengesizlik yaratmadan gelişebileceklerinin önemli bir işareti.
Antarktika balıkçılığının düzenleyici kurumu olan Antarktika Deniz Canlı Kaynaklarını Koruma Komisyonu (CCAMLR), kril hasadının üzerindeki olumsuz etkiliy azaltmak için ihtiyatlı ve ekosisteme dayalı bir yaklaşım kullanarak kril stoğunun sağlıklı bir düzeyde kalmasını sağlamakta. CCAMLR balıkçılık için düzenlenen alandaki toplam biyokütlenin yüzde birinden daha az bir av kotası belirlemiştir ve bu da onu dünyadaki en ihtiyatlı alanlardan biri haline getirmekte.
Eco Harvesting ile neredeyse sıfır hatalı yakalama oranı
Eco Harvesting, Aker BioMarine'in sürekli trol için patentli teknolojisi. Bu teknoloji, günde on defaya kadar çekme yapılan geleneksel trole kıyasla, trol tek seferde uzun süreler boyunca su altında tutulduğu için daha verimli ve güvenli hasat sağlar. Balıkçılık söz konusu olduğunda, özellikle trolün açıkta olduğu ve hedef dışı türlerin yakalanmasına - kuşların ağlara dolanması dahil - yol açabileceği durumlarda, çekme yüksek riskli kabul edilir. Eco Harvesting ise daha az taşıma ile bu riski en aza indirir. Sisteme ayrıca bir memeli dışlama cihazı ile donatılmıştır ve memelilerin trole girmemesini sağlayan akustik sensörler tarafından izlenir.
Aker BioMarine Gemi Operasyonlarından Sorumlu Kıdemli Başkan Yardımcısı Frank Grebstad, Eko Harvesting'in krilleri sürdürülebilir ve çevre dostu bir şekilde hasat etmeye yardımcı olduğunu söylüyor. Ayrıca hedef dışı türlerin en başında gelen memelilerin ıskarta olarak avlanmasını engellemek için sisteme donatılan dışlayıcı donatıların rolü de oldukça büyük.
Bugün dahi, Antakrtika krlinin gıda sistemi içinde edineceği yeri tahmin edebiliyor ve çözümün önemli bir parçası olacağını tahmin edebiliyoruz. Kril şu anda dünyada bulunabilen ve kullanım alanı oldukça yaygın bir fırsat. Fakat aynı zamanda büyük bir sorumluluğun da önemli bir parçası. Antarktika şu an için balıkçılı faaliyetleri konusunda iyi bir performans gösteriyor fakat bu performansı güvence altına almak da şart.
Aker Biomarine'in Eco Harvesting'i ile ilgili daha fazla bilgi almak için buraya tıklayabilirsiniz. Makaleyi incelemek için de buraya tıklayabilirsiniz.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder