
Avrupa Komisyonu tarafından da belirtildiği üzere "blue growth - mavi büyüme", sürdürülebilir büyümeyi deniz ve denizcilik sektörünün tümünde desteklemeyi hedefleyen uzun dönemli bir strateji. Bu tanım, hem ekonomik büyümenin hem de deniz ve tatlı sularla ilgili stratejilerin sürdürülebilir ve kapsayıcı boyutunun benimsenmesi gereğini ortaya koymaktadır. Bu nedenle, deniz ortamının sağlığını koruyabilen yollarla, Avrupa denizlerinin ticari kullanımına odaklanmak esastır.
Avrupa Birliği'nden edinilen rakamlara göre birlik sınırları içinde su ürünleri sektöründe çalışan 3.5 milyon kişi var ve bu sektör 500 milyar eurodan fazla gelir elde edebiliyor ki 2030 yılına dek üretimin iki katına çıkarılması hedefleniyor. Dahası, su ürünleri sektöründe planlanan büyüme bu yıla kadr daha fazla iş yaratma potansiyeline de sahip. Avrupa Birliği hükümeti bu fırsatın kaçırılmaması gerektiğini vurguluyor.
Avrupa Birliği'nin mavi büyüme ile ilgili stratejisinin bir parçasını da sektörle ilgili yüksek potansiyele sahip işlerin geliştirilmesi ve büyütülmesi oluşturuyor; tıpkı su ürünleri yetiştiriciliği ve okyanustan enerji elde etmek gibi.
Su ürünleri yetiştiriciliği ve okyanustan enerji elde etmek, mavi büyümenin iki anahtar sektörü
Su ürünleri sektörünün dünya çapındaki büyümesi yaklaşık %6 ve bu oran son 10 yılla hemen hemen aynı. Bununla birlikte benzer bir parametre olan doğadan yapılan balık avcılığında hemen hemen hiç bir yükselme yok. Bugünlerde ise pazara sunulan su ürünlerinin yarısından fazlası ise yetiştiricilikten geliyor. Bununla birlikte bu oran Avrupa Birliği içinde oldukça düşük; %20 civarında ve birliğin kültür yoluyla üretilen su ürünleri miktarı 2000 yılından bu yana bazen daha düşük bazense aynı.
Elde edilen bu verilerle anlaşılıyorki A.B. içindeki su ürünleri yetiştiriciliğinin hacminin yükseltilmesi yerine daha yüksek kaliteli, sürdürülebilir ve tüketiciyi koruyan standartlara ve birliğin içindeki üretime katma değer katacak şekilde odaklanması gerekiyor.
Avrupa Birliği, mavi büyüme stratejisi kapsamında su ürünleri yetiştiriciliğini aşağıdaki dört şekilde desteklemeyi planlamakta;
1. İdari basitleştirme
2. Alana ve suya erişimi iyileştirme
3. Rekabet gücünün arttırılmasını sağlama
4. Avrupa Birliği su ürünleri yetiştiriciliği ve yüksek kaliteli ürünlerinin sürdürülebilirlik deneyimlerinden faydalanmayı arttırma
Bu listede yer alan özellikle son iki maddenin geliştirilmesi için su ürünleris sektörünün teknoloji geliştirmesi şart.
Okyanuslaren enerji elde etmek ise "mavi büyüme"nin ikinci en önemli başlığı. Öyle ki 2050 yılına dek Avrupa Birliği içinde kullanılan elektriğin %10'lu kısmının okyanstan elde edilmesi planlanıyor. Çünkü Avrupa Birliği kıyılarını çevreleyen sular, enerji eldesi için yüksek potansiyele sahip. Denizden enerji elde etmek ise yenilenebilir enerji elde etmek için dünya çapında en iyi yollardan birisi. Fakat ne yazık ki şimdiye dek denizden enerji elde etme çabaları (fotovoltatik ve rüzgar enerjisi gibi) diğer sektörlere göre biraz geride kalmış durumda.
Avrupa denizden enerji elde etmeye halen liderlik ediyor fakat asıl zorluk sert ve değişken deniz koşullarıyla ilgili. Göreceli olarak olumsuz sayılabilecek bu durum açık denizlerde kullanılması güvenilir, dayanıklı ve aynı zamanda düşük maliyetli cihazlar üretmeyi zorlaştırmakta. Her şeye rağmen Avrupa Birliği içinde geliştirilen bazı projeler şu anda dahi yayılım göstermeye çok yakın.
govermenteuropa.eu adresindeki yazıdan Türkçe'ye adapte edilmiştir.
Avrupa Birliği'nden edinilen rakamlara göre birlik sınırları içinde su ürünleri sektöründe çalışan 3.5 milyon kişi var ve bu sektör 500 milyar eurodan fazla gelir elde edebiliyor ki 2030 yılına dek üretimin iki katına çıkarılması hedefleniyor. Dahası, su ürünleri sektöründe planlanan büyüme bu yıla kadr daha fazla iş yaratma potansiyeline de sahip. Avrupa Birliği hükümeti bu fırsatın kaçırılmaması gerektiğini vurguluyor.
Avrupa Birliği'nin mavi büyüme ile ilgili stratejisinin bir parçasını da sektörle ilgili yüksek potansiyele sahip işlerin geliştirilmesi ve büyütülmesi oluşturuyor; tıpkı su ürünleri yetiştiriciliği ve okyanustan enerji elde etmek gibi.
Su ürünleri yetiştiriciliği ve okyanustan enerji elde etmek, mavi büyümenin iki anahtar sektörü
Su ürünleri sektörünün dünya çapındaki büyümesi yaklaşık %6 ve bu oran son 10 yılla hemen hemen aynı. Bununla birlikte benzer bir parametre olan doğadan yapılan balık avcılığında hemen hemen hiç bir yükselme yok. Bugünlerde ise pazara sunulan su ürünlerinin yarısından fazlası ise yetiştiricilikten geliyor. Bununla birlikte bu oran Avrupa Birliği içinde oldukça düşük; %20 civarında ve birliğin kültür yoluyla üretilen su ürünleri miktarı 2000 yılından bu yana bazen daha düşük bazense aynı.
Elde edilen bu verilerle anlaşılıyorki A.B. içindeki su ürünleri yetiştiriciliğinin hacminin yükseltilmesi yerine daha yüksek kaliteli, sürdürülebilir ve tüketiciyi koruyan standartlara ve birliğin içindeki üretime katma değer katacak şekilde odaklanması gerekiyor.
Avrupa Birliği, mavi büyüme stratejisi kapsamında su ürünleri yetiştiriciliğini aşağıdaki dört şekilde desteklemeyi planlamakta;
1. İdari basitleştirme
2. Alana ve suya erişimi iyileştirme
3. Rekabet gücünün arttırılmasını sağlama
4. Avrupa Birliği su ürünleri yetiştiriciliği ve yüksek kaliteli ürünlerinin sürdürülebilirlik deneyimlerinden faydalanmayı arttırma
Bu listede yer alan özellikle son iki maddenin geliştirilmesi için su ürünleris sektörünün teknoloji geliştirmesi şart.
Okyanuslaren enerji elde etmek ise "mavi büyüme"nin ikinci en önemli başlığı. Öyle ki 2050 yılına dek Avrupa Birliği içinde kullanılan elektriğin %10'lu kısmının okyanstan elde edilmesi planlanıyor. Çünkü Avrupa Birliği kıyılarını çevreleyen sular, enerji eldesi için yüksek potansiyele sahip. Denizden enerji elde etmek ise yenilenebilir enerji elde etmek için dünya çapında en iyi yollardan birisi. Fakat ne yazık ki şimdiye dek denizden enerji elde etme çabaları (fotovoltatik ve rüzgar enerjisi gibi) diğer sektörlere göre biraz geride kalmış durumda.
Avrupa denizden enerji elde etmeye halen liderlik ediyor fakat asıl zorluk sert ve değişken deniz koşullarıyla ilgili. Göreceli olarak olumsuz sayılabilecek bu durum açık denizlerde kullanılması güvenilir, dayanıklı ve aynı zamanda düşük maliyetli cihazlar üretmeyi zorlaştırmakta. Her şeye rağmen Avrupa Birliği içinde geliştirilen bazı projeler şu anda dahi yayılım göstermeye çok yakın.
govermenteuropa.eu adresindeki yazıdan Türkçe'ye adapte edilmiştir.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder