Su ürünlerinden tüketmeyi istediğiniz bir sonraki sefer buğulama tencerenizin içinde deniz tarağı türlüsü yada sarımsakla birlikte pişirilmiş biraz midye bulmanız en iyi seçenekler olabilir. Bu su ürünleri yalnızca "çok lezzetli ve besleyici" değil, aynı zamanda balıklara ve yumuşakçalara göre daha çevreci bir seçim.
Taraklar, midyeler ve istiridyeler çift kapaklı yumuşakça ailesi içinde yer alan su ürünleri. Evrimsel geçmişlerinden ötürü ahtapot gibi diğer su ürünlerinden farklıdır. Çift kapaklılar kendilerini sabitledikleri yerlerde birer bitki gibi süzerek beslenirler ve ek olarak bir beslenmeye ihtiyaç duymazlar. Yüksek miktarda omaga 3 içeren fakat büyük balıklarda rastlanabilen miktarda civa içermeyen eti oluşturabilirler.
Solutions'da yayınlanan yeni bir makalenin yazarı Jennifer Jacquet, çift kabuklu yetiştiriciliğinin en etik su ürünleri yetişticiliği seçimi olduğunu göstermek için tatmin edici bir döküman hazırlıyor. Araştırmacıya göre dünya su ürünleri yetiştiriciliği ile ilgili önemli bir kavşakta ve su kökenli tarım endüstrisi kara tabanlı olanla eşdeğer hale geliyor. Şimdi deniz ürünleriyle ilgili daha iyi bir streteji bulmak ve yeni bir değerlendirme yapmanın zamanı.
Jacquet'e göre çift kabuklular en iyi seçenek; peki neden mi? İşte yanıtlar...-
1. Çiftkabuklular beslemeye ihtiyaç duymaz.
Çiftkabuklular besinlerini sudan süzerek alırlar. Herhangi bir yerde günlük 30 - 50 galon (115 - 200 litre) suyu süzebilirler, bu da çevrenin habitatını değiştirip iyileştirir.
Bir çok kişinin farkında olmadığı şey, bir ço kemikli balığın ve karidesin büyümek için başka protein kaynaklarını tüketmesi gerektiği. Su ürünleri yetiştiriciliği bugün ne yazık ki henüz yetiştiricilik ürünlerini büyütmek için vahşi ortamdan protein kaynağı avlamayı gerektiriyor.
Balık yemi olarak kullanılan maddeler daha çok krilden ve hamsigillerden gelir ve tedariğin ucuz olduğu ülkelerden elde edilir. Bu da deniz kuşlarıyla, denizde yaşayan memelilerle ve bu balıkları tüketen toplumlarla ciddi bir rekabete neden olur.
2. Çiftkabuklular gıda güvenliğini oluşturur.
Çiftkabuklular beslemeye ihtiyaç duymadığı için doğadan avlanan diğer kaynakların kullanımını yerel halklara bırakır, kendi besinlerini kendileri bulur.
Gıda güvensizliğinin günden güne arttığı dünyada, yalnızca üst gelir grubuna hitap eden pazarlara sunulan British Columbia somonu gibi ürünleri üretmek için yoksul ülkelerden hammade satın almak mantıklı değil, halihazırda bu durum BM FAO'nun Balıkçılık için Davranış Kuralları'na aykırı; yönetmelik balığın avlanmasnı tavsiye ediyor.
"Balık yetiştiriciliğinin gıda güvenliği ve gıda kalitesine katkısını arttırmak yerel halkın beslenme ihtiyaçlarına öncelik vermektedir."
3. Refah ciddi bir endişe değildir.
Çiftkabukluların yetiştiriciliği için daha az efor sarf etmek gerekir. Çünkü çiftkabukluların yetiştiriciliği için çevrenin özel olarak düzenlenmesi ve zenginleştirilmesi gerekmez, çiftkabuklular bazı balık türleri gibi düzenli olarak göç etmezler. Bu yönleriyle çiftkabuklular bitkilere kolaylıkla benzetilebilir. Refah için endişelerinin olmadığı anlamına gelmemekle birlikte yetiştiricilik altındaki hayatları normalde yaşadıkları hayattan çok da farklı değildir.

Araştırmacı Jennifer Jacquet, yetiştiricilik için en uygun türleri tanımlıyor...
Yemlerle beslenmeye ihtiyaç duymayan, yetiştiriciliği için çevre düzenlemesine gereksinim duyulmayan, kirliliğin oluşmasına katkısı olmayan, istilacılık ihtimali düşük olan tür grubu olmalıdır. Özellikle yetiştiricilik tesisindeyken acı çekmeyen yada acı çekme potansiyeli olmamalıdır. Sağlığı ve refahı endüstriyel üretimle uyumlu olmalıdır.
1980'lerde çiftkabuklu yetiştiriciliğinin su ürünleri üretiminin %50'sini oluşturduğu zamanlar vardı ancak şu anda balıkçılığın popüler olmasından ötürü bu oran %30'lar civarında. Daha sürdürülebilir, insancıl ve güvenli bir gelecek için Jacquet, bu oranın yeniden yükselişe geçmesi gerektiğini düşünüyor.
"A plastic tide" isimli kısa filmde gösterildiği gibi, aslında bu mükemmel çözüm değil. Yaygın plastik kirliliğinin bir etkisi olarak midyenin mikropartikül plastik maddeleri absorbe ettiğini ortaya çıkaran bir film bu. Fakat bu etki sadece çiftkabukluların değil tüm deniz canlılarının sorunu...
treehugger.com adresindeki yazıdan Türkçe'ye adapte edilmiştir.
Taraklar, midyeler ve istiridyeler çift kapaklı yumuşakça ailesi içinde yer alan su ürünleri. Evrimsel geçmişlerinden ötürü ahtapot gibi diğer su ürünlerinden farklıdır. Çift kapaklılar kendilerini sabitledikleri yerlerde birer bitki gibi süzerek beslenirler ve ek olarak bir beslenmeye ihtiyaç duymazlar. Yüksek miktarda omaga 3 içeren fakat büyük balıklarda rastlanabilen miktarda civa içermeyen eti oluşturabilirler.
Solutions'da yayınlanan yeni bir makalenin yazarı Jennifer Jacquet, çift kabuklu yetiştiriciliğinin en etik su ürünleri yetişticiliği seçimi olduğunu göstermek için tatmin edici bir döküman hazırlıyor. Araştırmacıya göre dünya su ürünleri yetiştiriciliği ile ilgili önemli bir kavşakta ve su kökenli tarım endüstrisi kara tabanlı olanla eşdeğer hale geliyor. Şimdi deniz ürünleriyle ilgili daha iyi bir streteji bulmak ve yeni bir değerlendirme yapmanın zamanı.
Jacquet'e göre çift kabuklular en iyi seçenek; peki neden mi? İşte yanıtlar...-
1. Çiftkabuklular beslemeye ihtiyaç duymaz.
Çiftkabuklular besinlerini sudan süzerek alırlar. Herhangi bir yerde günlük 30 - 50 galon (115 - 200 litre) suyu süzebilirler, bu da çevrenin habitatını değiştirip iyileştirir.
Bir çok kişinin farkında olmadığı şey, bir ço kemikli balığın ve karidesin büyümek için başka protein kaynaklarını tüketmesi gerektiği. Su ürünleri yetiştiriciliği bugün ne yazık ki henüz yetiştiricilik ürünlerini büyütmek için vahşi ortamdan protein kaynağı avlamayı gerektiriyor.
Balık yemi olarak kullanılan maddeler daha çok krilden ve hamsigillerden gelir ve tedariğin ucuz olduğu ülkelerden elde edilir. Bu da deniz kuşlarıyla, denizde yaşayan memelilerle ve bu balıkları tüketen toplumlarla ciddi bir rekabete neden olur.
2. Çiftkabuklular gıda güvenliğini oluşturur.
Çiftkabuklular beslemeye ihtiyaç duymadığı için doğadan avlanan diğer kaynakların kullanımını yerel halklara bırakır, kendi besinlerini kendileri bulur.
Gıda güvensizliğinin günden güne arttığı dünyada, yalnızca üst gelir grubuna hitap eden pazarlara sunulan British Columbia somonu gibi ürünleri üretmek için yoksul ülkelerden hammade satın almak mantıklı değil, halihazırda bu durum BM FAO'nun Balıkçılık için Davranış Kuralları'na aykırı; yönetmelik balığın avlanmasnı tavsiye ediyor.
"Balık yetiştiriciliğinin gıda güvenliği ve gıda kalitesine katkısını arttırmak yerel halkın beslenme ihtiyaçlarına öncelik vermektedir."
3. Refah ciddi bir endişe değildir.
Çiftkabukluların yetiştiriciliği için daha az efor sarf etmek gerekir. Çünkü çiftkabukluların yetiştiriciliği için çevrenin özel olarak düzenlenmesi ve zenginleştirilmesi gerekmez, çiftkabuklular bazı balık türleri gibi düzenli olarak göç etmezler. Bu yönleriyle çiftkabuklular bitkilere kolaylıkla benzetilebilir. Refah için endişelerinin olmadığı anlamına gelmemekle birlikte yetiştiricilik altındaki hayatları normalde yaşadıkları hayattan çok da farklı değildir.

Araştırmacı Jennifer Jacquet, yetiştiricilik için en uygun türleri tanımlıyor...
Yemlerle beslenmeye ihtiyaç duymayan, yetiştiriciliği için çevre düzenlemesine gereksinim duyulmayan, kirliliğin oluşmasına katkısı olmayan, istilacılık ihtimali düşük olan tür grubu olmalıdır. Özellikle yetiştiricilik tesisindeyken acı çekmeyen yada acı çekme potansiyeli olmamalıdır. Sağlığı ve refahı endüstriyel üretimle uyumlu olmalıdır.
1980'lerde çiftkabuklu yetiştiriciliğinin su ürünleri üretiminin %50'sini oluşturduğu zamanlar vardı ancak şu anda balıkçılığın popüler olmasından ötürü bu oran %30'lar civarında. Daha sürdürülebilir, insancıl ve güvenli bir gelecek için Jacquet, bu oranın yeniden yükselişe geçmesi gerektiğini düşünüyor.
"A plastic tide" isimli kısa filmde gösterildiği gibi, aslında bu mükemmel çözüm değil. Yaygın plastik kirliliğinin bir etkisi olarak midyenin mikropartikül plastik maddeleri absorbe ettiğini ortaya çıkaran bir film bu. Fakat bu etki sadece çiftkabukluların değil tüm deniz canlılarının sorunu...
treehugger.com adresindeki yazıdan Türkçe'ye adapte edilmiştir.
Çok güzel yazılmış ve ifade edilmiş.
YanıtlaSilBazı yerlerde Midye çiftliklerinin kurulmasına itiraz edenler gelsin burada bu yazıyı okusunlar. En azından doğru bilgiyi oumuş oluralr.
Çok güzel, emeğinize sağlık.
Merhaba Vedat Bey, değerli yorumlarınız için teşekkür ederim.
YanıtlaSil