İstiridye, insan vücudu için gerekli olan omega 3 ve demir gibi diğer mineralleri harika ve lezzetli tadıyla karşılamanın ötesinde Amerika'nın en önemli su yollarından birinin temizliği için de önemli bir rol üstleniyor.
Amerika'nın Washington kentinin kıyılarında yer alan Chesapeake Körfezinde meydana gelen ötrofikasyon, su kalitesi alanında çalışanlar kadar balıkçılar ve kabuklu su ürünleri yetiştiricilerinin de ilgisini çekiyor. 2016 yılı sonunda NOAA Kuzeydoğu Balıkçılık Merkezi, Maryland Üniversitesi ve Oyster Partnership tarafından organize edilen "İstiridye'de En İyi Yönetim Uygulamaları", istiridyenin su içindeki besinler olan azotu ve fosforu azaltması suyun ve EPA'nın belirlediği su kalite standartlarına çevirmesi konularında nasıl geliştirilebileceğini araştırıyor. Chesapake Körfezi Ortaklığı Programı, suyun içindeki azot ve fosforun istiridye dokusunun içine alınması yönünde en iyi yönetim uygulamalarına dair ilk aşamayı tamamladı.

Bir filtreleme aracı olarak istiridye
İstiridyeler, tıpkı midyeler gibi süzerek beslenen canlılardır ve besinlerini içinde bulundukları suyun içindeki besin maddelerini süzerek elde ederler. Azot ve fosfor da istidiyenin kullandığı besinler arasındadır ve istiridyenin beslenmesi sayesinde ötrofikasyona neden olan bu maddeler ortamdan çekilir. Program, daha önce yapılmış ve yayınlanmış olan istiridye araştırmalarını inceledi. Farklı araştırmalarda milyon istiridye başına 110 - 1477 pound ve 22-154 pound fosforun istiridyeler içinde toplandığı görülmüş. Bu tahminler kabul edildi ve körfezin temizlenmesi için yöntem aktif olarak kullanılabilecek. İstiridye ile körfezin temizlenmesine katkı sağlamak isteyen ilçeler için yatırımlar ve diğer gereksinimleri karşılamak için kredi sağlanabilecek. NOAA'dan Suzanne Bricker, istiridyenin su temizliğinde kullanılması projesinde yeni ortaklarla çalıştıklarını ve su temizliği sektörü ile su ürünleri yetiştiriciliği sektörünün bir araya geldiğini belirtiyor.

Sonuçlar periyodik
Halihazırda üretilen senaryoda, önerilen istiridye projesinin kendi kendine çalışan ve sürdürülebilir bir döngü oluşturuyor. Bölgede arttırılmış su ürünleri yetiştiriciliği su kalitesinin artmasına yardımcı olacak. Bununla birlikte, bu döngüden yeni bir sürdürülebilir su ürünü kaynağı ortaya çıkabilir. Ötrofikasyonu dünya çapında ele almak tüketiciler, çevre, ekonomi ve yabani hayatta yaşayan istiridyelerin durumu için olumlu ve çok fazla etkiye sahip olabilir. NOAA'nın kabuklu su ürünleri ile ilgili biyolojik filtrasyon fikri ise çok yeni değil fakat Chesapake Körfezi'nde daha geniş bir uygulama alanı bulunarak araştırmalar diğer ülkelerin de uygulayabileceği bir politika olarak sunuluyor.
Chesapake Körfezi'ndeki azot ve fosfor miktarı öncelikli olarak karasal tarım kökenli sürekli artış eğiliminde. Uygun miktardaki azot ve fosfor, suyun içinde yaşayan bitkisel alglerin büyümesi için harika besin maddeleri olmakla birlikte fazla miktardaki besin zararlı alglerin hızlı ve kontrolsüz bir şekilde çoğalarak suyun içindeki oksijenin azalmasına ve ölü bölgelerin oluşmasına neden olur. Ötrofikasyon adı verilen bu durum yalnızca kabuklu su ürünlerini etkilemez. Virginia Deniz Bilimleri Enstitüsü'nden araştırmacılar, ölü bölgelerin levrek ve pisi gibi demersal balıkların dağılımları ve yaşaması üzerinde doğrudan etkisinin olduğunu buldu.
Aquaculturenorthamerika.com'dan Türkçe'ye adapte edilmiştir.
Amerika'nın Washington kentinin kıyılarında yer alan Chesapeake Körfezinde meydana gelen ötrofikasyon, su kalitesi alanında çalışanlar kadar balıkçılar ve kabuklu su ürünleri yetiştiricilerinin de ilgisini çekiyor. 2016 yılı sonunda NOAA Kuzeydoğu Balıkçılık Merkezi, Maryland Üniversitesi ve Oyster Partnership tarafından organize edilen "İstiridye'de En İyi Yönetim Uygulamaları", istiridyenin su içindeki besinler olan azotu ve fosforu azaltması suyun ve EPA'nın belirlediği su kalite standartlarına çevirmesi konularında nasıl geliştirilebileceğini araştırıyor. Chesapake Körfezi Ortaklığı Programı, suyun içindeki azot ve fosforun istiridye dokusunun içine alınması yönünde en iyi yönetim uygulamalarına dair ilk aşamayı tamamladı.

Bir filtreleme aracı olarak istiridye
İstiridyeler, tıpkı midyeler gibi süzerek beslenen canlılardır ve besinlerini içinde bulundukları suyun içindeki besin maddelerini süzerek elde ederler. Azot ve fosfor da istidiyenin kullandığı besinler arasındadır ve istiridyenin beslenmesi sayesinde ötrofikasyona neden olan bu maddeler ortamdan çekilir. Program, daha önce yapılmış ve yayınlanmış olan istiridye araştırmalarını inceledi. Farklı araştırmalarda milyon istiridye başına 110 - 1477 pound ve 22-154 pound fosforun istiridyeler içinde toplandığı görülmüş. Bu tahminler kabul edildi ve körfezin temizlenmesi için yöntem aktif olarak kullanılabilecek. İstiridye ile körfezin temizlenmesine katkı sağlamak isteyen ilçeler için yatırımlar ve diğer gereksinimleri karşılamak için kredi sağlanabilecek. NOAA'dan Suzanne Bricker, istiridyenin su temizliğinde kullanılması projesinde yeni ortaklarla çalıştıklarını ve su temizliği sektörü ile su ürünleri yetiştiriciliği sektörünün bir araya geldiğini belirtiyor.

Sonuçlar periyodik
Halihazırda üretilen senaryoda, önerilen istiridye projesinin kendi kendine çalışan ve sürdürülebilir bir döngü oluşturuyor. Bölgede arttırılmış su ürünleri yetiştiriciliği su kalitesinin artmasına yardımcı olacak. Bununla birlikte, bu döngüden yeni bir sürdürülebilir su ürünü kaynağı ortaya çıkabilir. Ötrofikasyonu dünya çapında ele almak tüketiciler, çevre, ekonomi ve yabani hayatta yaşayan istiridyelerin durumu için olumlu ve çok fazla etkiye sahip olabilir. NOAA'nın kabuklu su ürünleri ile ilgili biyolojik filtrasyon fikri ise çok yeni değil fakat Chesapake Körfezi'nde daha geniş bir uygulama alanı bulunarak araştırmalar diğer ülkelerin de uygulayabileceği bir politika olarak sunuluyor.
Chesapake Körfezi'ndeki azot ve fosfor miktarı öncelikli olarak karasal tarım kökenli sürekli artış eğiliminde. Uygun miktardaki azot ve fosfor, suyun içinde yaşayan bitkisel alglerin büyümesi için harika besin maddeleri olmakla birlikte fazla miktardaki besin zararlı alglerin hızlı ve kontrolsüz bir şekilde çoğalarak suyun içindeki oksijenin azalmasına ve ölü bölgelerin oluşmasına neden olur. Ötrofikasyon adı verilen bu durum yalnızca kabuklu su ürünlerini etkilemez. Virginia Deniz Bilimleri Enstitüsü'nden araştırmacılar, ölü bölgelerin levrek ve pisi gibi demersal balıkların dağılımları ve yaşaması üzerinde doğrudan etkisinin olduğunu buldu.
Aquaculturenorthamerika.com'dan Türkçe'ye adapte edilmiştir.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder