Malborough - Yeni Zelanda'da yaşayan denizcilik mühendisi Andy Fairhall, özellikle kafeslerde yapılan su ürünleri yetiştiriciliğindeki önemli sıkıntılardan birisi olan ağların çeşitli organizmalar ve atıklar tarafından tıkanması ile ortaya çıkan olumsuzlukları tam otomatik bir robot teknolojisi ile gidermek üzere bir sistem geliştirdi. Ağ temizliği konusunda geliştirilen bu yenilikçi teknoloji, aynı zamanda sisteme herhangi bir ekolojik yük de getirmiyor.
Yaklaşık 850 kiloluk temizlik makinası, sektörde hizmet veren diğer makinaların aksine tam otomatik olarak çalışıyor ve makineyi kullanan operatörün yalnızca ağların ne kadar derinlemesine temizlenmesini ayarlaması yeterli oluyor. BossNet markası ile piyasada olan bu cihaz kafeslerin etrafındaki dubaya oturuyor ve temizlik süresince kafeslerin etrafında hareket ediyor.
Makinenin çalışma prensibinin temelini yüksek basınçlı suyun ağların üzerine püskürtülmesi oluşturuyor. Basınçlı su, Autoboss adı verilen ve ağları yukarı - aşağı oynatarak temizleyen göbekli bir yapıya yönlendiriliyor. Makinenin tam otomatik hale getirilmesinin onu benzerlerinden ayıran bir başka özelliği de temizliğin daha hızlı ve verimli bir şekilde gerçekleştirilmesinin sağlanmış olması.

Halihazırda dünyanın farklı yerlerinden müşterilere sahip olan ve daha önce New Zealand King Salmon'da da çalışmış olan Fairhall'ın önümüzdeki dönemde almış olduğu siparişlerin arasında Kanada'lı Cook Aquaculture'da var. Cook Aquaculture, hali hazırda bu sistemi kullanan firmalar arasında.
Atlantikteki potansiyelin yanında bu ağ temizlik sisteminin Avusturalya, Avrupa, Güney Amerika, İskandinavya ve Asya'da da şansı yüksek görünüyor.
New Zealand King Salmon'un CEO'su Grant Rosewarne, su ürünleri yetiştiriciliğinin günden güne artan dünya nüfusunu beslemek için son derece önemli ve gelişime açık bir sektör olduğunu belirtirken sektör için yapılmış herhangi bir inovasyonun iş anlamında mükemmel olabileceğini belirtiyor. Şirket, aynı zamanda Andy Fairhall'un ürünlerinin test ve geri bildirimleri aşamasında da destek sunuyor.
Bu yazı, stuff.co.nz adresinde yer alan yazıdan Türkçe'ye adapte edilmiştir.
Yetiştiricilik yapılan kafeslerin ağlarına yapışarak orada yaşamaya ve beslenmeye başlayan canlıların yanı sıra, kafeslerin içinde bulunduğu su kütlelerindeki kirlilik etmenleri kafeslerin içiyle dış ortamdaki su değişimini ve su akışını önemli ölçüde etkiliyor. Her ne kadar kafeslere midye gibi canlıların yapışmasını önleyecek olan kimyasal kökenli boyalar olsa da bunların çevre ve yetiştiriciliği yapılan türlere olan etkileri halen önemli derecede dikkat çekiyor.
Kafeslerin ağlarının temizliğinin sağlanması üzerine geliştirilmiş olan teknolojilerin bazıları fiziksel olarak temizliğe odaklanıyor yada dalgıçlar vasıtasıyla manuel olarak bu süreç yönetiliyor. Boss Net tarafından geliştirilmiş olan teknolojinin suyun içinde ve su gücüyle bu işi yerine getiriyor olması aynı zamanda sistemin çevre ile olan ilişkisinde de öne çıkmasına olanak tanıyor. Herhangi bir ekstra malzeme kullanmadan yapılan temizlik sayesinde çiftliklerin etrafında başka herhangi bir yük oluşmuyor ve çevreyle dost üretimin sürdürülebilir şekilde devam ettirilebilmesini sağlıyor.
Yaklaşık 850 kiloluk temizlik makinası, sektörde hizmet veren diğer makinaların aksine tam otomatik olarak çalışıyor ve makineyi kullanan operatörün yalnızca ağların ne kadar derinlemesine temizlenmesini ayarlaması yeterli oluyor. BossNet markası ile piyasada olan bu cihaz kafeslerin etrafındaki dubaya oturuyor ve temizlik süresince kafeslerin etrafında hareket ediyor.
Makinenin çalışma prensibinin temelini yüksek basınçlı suyun ağların üzerine püskürtülmesi oluşturuyor. Basınçlı su, Autoboss adı verilen ve ağları yukarı - aşağı oynatarak temizleyen göbekli bir yapıya yönlendiriliyor. Makinenin tam otomatik hale getirilmesinin onu benzerlerinden ayıran bir başka özelliği de temizliğin daha hızlı ve verimli bir şekilde gerçekleştirilmesinin sağlanmış olması.

Halihazırda dünyanın farklı yerlerinden müşterilere sahip olan ve daha önce New Zealand King Salmon'da da çalışmış olan Fairhall'ın önümüzdeki dönemde almış olduğu siparişlerin arasında Kanada'lı Cook Aquaculture'da var. Cook Aquaculture, hali hazırda bu sistemi kullanan firmalar arasında.
Atlantikteki potansiyelin yanında bu ağ temizlik sisteminin Avusturalya, Avrupa, Güney Amerika, İskandinavya ve Asya'da da şansı yüksek görünüyor.
New Zealand King Salmon'un CEO'su Grant Rosewarne, su ürünleri yetiştiriciliğinin günden güne artan dünya nüfusunu beslemek için son derece önemli ve gelişime açık bir sektör olduğunu belirtirken sektör için yapılmış herhangi bir inovasyonun iş anlamında mükemmel olabileceğini belirtiyor. Şirket, aynı zamanda Andy Fairhall'un ürünlerinin test ve geri bildirimleri aşamasında da destek sunuyor.
Bu yazı, stuff.co.nz adresinde yer alan yazıdan Türkçe'ye adapte edilmiştir.
Yetiştiricilik yapılan kafeslerin ağlarına yapışarak orada yaşamaya ve beslenmeye başlayan canlıların yanı sıra, kafeslerin içinde bulunduğu su kütlelerindeki kirlilik etmenleri kafeslerin içiyle dış ortamdaki su değişimini ve su akışını önemli ölçüde etkiliyor. Her ne kadar kafeslere midye gibi canlıların yapışmasını önleyecek olan kimyasal kökenli boyalar olsa da bunların çevre ve yetiştiriciliği yapılan türlere olan etkileri halen önemli derecede dikkat çekiyor.
Kafeslerin ağlarının temizliğinin sağlanması üzerine geliştirilmiş olan teknolojilerin bazıları fiziksel olarak temizliğe odaklanıyor yada dalgıçlar vasıtasıyla manuel olarak bu süreç yönetiliyor. Boss Net tarafından geliştirilmiş olan teknolojinin suyun içinde ve su gücüyle bu işi yerine getiriyor olması aynı zamanda sistemin çevre ile olan ilişkisinde de öne çıkmasına olanak tanıyor. Herhangi bir ekstra malzeme kullanmadan yapılan temizlik sayesinde çiftliklerin etrafında başka herhangi bir yük oluşmuyor ve çevreyle dost üretimin sürdürülebilir şekilde devam ettirilebilmesini sağlıyor.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder