Denizler, göller ve akarsular, insanların su kaynakları ile olan etkileşimleri neticesinde bugün daha fazla ağır metal yükünü taşıyor ve bu miktar su kıyısına konumlanmış endüstri ve artan denizlikcilik faaliyetleri ile günden güne daha da artıyor. Sudaki ağır metallerin artışı, başta deniz canlıların doğal yaşamlarını doğrudan etkilediği gibi sudan elde edilen ve tüketimlik kaynakların da etkilenmesine yol açıyor.
Elde edilen son verilere göre göllerin, haliçlerin ve diğer sulak alanların 18 milyon dönümü ile 1.4 milyon mil nehir suyu ağır metaller yönündeki kirlenmiş vaziyette. Bu metallerin başında ise özellikle civa geliyor. 2006 ile 2008 yılları arasında göllerdeki tavsiye edilen avcılık miktarı %18, nehirlerdeki ise %25 oranında arttı.
Hava yoluyla yayılan ve havadan suya geçen ağır metallerin ağır metallerin kaynakları arasında ise şunlar yer alıyor: enerji tesisleri, çimento fabrikaları, kimyasal madde üreticileri ve diğer endüstri tesisleri. Bu gibi kaynaklarından herhangi bir filtrelenme yapılmadan havaya doğrudan karışan ağır metaller yağmurlar vasıtasıyla yere inerek; filtrelenmeyen deşarjlarla doğrudan toprağa ve su kaynaklarına karışır. Suya karışan ağır metallerden özellikle civa, suya bir kez karıştıktan sonra suyun içinde doğal olarak yaşayan bakteriler tarafından absorbe edilerek daha da tehlikeli ve toksik bir metilli bileşik haline getirilir. Bu da balıklarda ve diğer sucul canlıların bünyesinde birikir. Civa gibi ağır metaller, insan vücudunun normal işleyişinini etkilen ve zehirleyen nörotoksin etkisi gösterir. Nörotoksinler direk olarak beyni ve sinir sistemini etkiler. Kadınlar ve çocuklar ise metabolizmaları gereği nörotoksinlere karşı daha hassastır.

Su kaynaklarından insanlar tarafından tüketilebilen su ürünlerine geçebilen ağır metallerden korunmanın yolu, su ürünlerini tüketmekten vazgeçmek kesinlikle değil. Nörotoksin etkisi gösteren bu ağır metallerden, doğru kaynaklardan elde edilmiş, kontrollü koşullarda yetiştirilmiş ve sertifikasyonlar ile kontrolleri yapılarak güvenilirliği onaylanmış su ürünlerini tüketerek korunabilirsiniz. Dünya üzerindeki tüm su ürünlerinin %70 gibi bir oranında, doğal beslenme alışkanlıklarından kaynaklanan düşük seviyeli bir bir ağır metal kontaminasyonu gözlenmektedir fakat bu miktar, su ürünlerinin tüketilmesi halinde ortaya herhangi bir sorun çıkaracak kadar yüksek bir oran değildir.
Haftada iki sefer, omega 3 yağ asitleri yönünden sonra derece zengin su ürünlerini tüketmek sağlığınızı korumak için son derece önemlidir. Omega 3 yağ asitlerinin faydalarına göz atın, yeni nesil omega 3 kaynakları hakkında bilgi sahibi olun.
Dünyadaki farklı araştırmalara göre, ağır metal kontaminasyonu yönünden bazı kategorizasyonlar var ve su ürünlerinin içerebilecekleri ağır metaller yönünden yapılan skalalar, doğru su ürünlerinin seçilmesi ve tüketim alışkanlıklarına göre su ürünlerinin ne kadar tüketilebileceğine dair fikirler veriyor.
Temel olarak dört başlık altında, ağır metal içeriği yönünden sınıflandırılan su ürünlerine dair listede şu şekilde:
Asgari düzeyde civa içeren su ürünleri
Hamsigiller / Ançüez
Kelebekbalığıgiller
Kedibalıkları
Kum midyesi
Yengeç
Kerevides / Kerevit
Pisibalığı
Mezgit
Berlam
Ringa
Uskumrugiller
Barbun
İstiridye
Levrek (açık deniz)
Kalkan
Somon
Sardalya
Tarak
Tirsi
Karides
Kalamar
Tilapya
Alabalık
Beyaz balık
Mezgit
Bu su ürünlerini güvenle ve istediğiniz miktarda tüketebilirsiniz.

Makul derecede civa içeren su ürünleri
Keler
Mahi
Istakoz
Trança
Morina
Sazangiller
Çizgili ve siyah levrek
Deniz alası
Ton
Çarpan balığı
Çemçe balığı
Karabalık
Tatlısu levreği
Ayda 6 seferden fazla tüketmeniz önerilmemektedir.
Yüksek miktarda civa içerebilen su ürünleri
Mavikanat
Sarıkanat
Orkinosgiller (İspanya ve Körfez kökenli)
Orfoz
Mavibalık
Deniz levreği (Şili Kökenli)
Ayda 3 seferden fazla tüketmeniz önerilmemektedir.
Tehlikeli miktarda civa içerebilecek su ürünleri
Akdeniz kılıç balığı
Köpekbalığı
Turuncu kababalık
Atlantik kılıç balığı
Kral mezgiti
Büyük gözlü orkinos
Kıymak balığı
Tüketilmesi önerilmemektedir.
Bu su ürünlerinin içinde, soyu tehlikede olan bazı türler de yer almaktadır ve tüketmeden önce güncel su ürünleri av / tüketim yasaklarını kontrol etmeniz önerilmektedir.
Ağır metal atıkları, sanıldığının aksine lokal değil global bir sorundur. Endüsti kollarından direk yada dolaylı olarak sucul ortama karışan metaller, su ortamını, orada yaşayan canlıları ve o canlılarla beslenen ve besin piramidinin daha da üst basamaklarında yer alan türleri etkilemektedir.
Su ürünlerindeki ağır metallere yönelik güncel bilgileri takip etmek için aşağıdaki bağlantıları ziyaret edebilirsiniz.

Elde edilen son verilere göre göllerin, haliçlerin ve diğer sulak alanların 18 milyon dönümü ile 1.4 milyon mil nehir suyu ağır metaller yönündeki kirlenmiş vaziyette. Bu metallerin başında ise özellikle civa geliyor. 2006 ile 2008 yılları arasında göllerdeki tavsiye edilen avcılık miktarı %18, nehirlerdeki ise %25 oranında arttı.
Hava yoluyla yayılan ve havadan suya geçen ağır metallerin ağır metallerin kaynakları arasında ise şunlar yer alıyor: enerji tesisleri, çimento fabrikaları, kimyasal madde üreticileri ve diğer endüstri tesisleri. Bu gibi kaynaklarından herhangi bir filtrelenme yapılmadan havaya doğrudan karışan ağır metaller yağmurlar vasıtasıyla yere inerek; filtrelenmeyen deşarjlarla doğrudan toprağa ve su kaynaklarına karışır. Suya karışan ağır metallerden özellikle civa, suya bir kez karıştıktan sonra suyun içinde doğal olarak yaşayan bakteriler tarafından absorbe edilerek daha da tehlikeli ve toksik bir metilli bileşik haline getirilir. Bu da balıklarda ve diğer sucul canlıların bünyesinde birikir. Civa gibi ağır metaller, insan vücudunun normal işleyişinini etkilen ve zehirleyen nörotoksin etkisi gösterir. Nörotoksinler direk olarak beyni ve sinir sistemini etkiler. Kadınlar ve çocuklar ise metabolizmaları gereği nörotoksinlere karşı daha hassastır.

Ağır metal yönünden en az riskli, doğru su ürünlerini bulmak
Su kaynaklarından insanlar tarafından tüketilebilen su ürünlerine geçebilen ağır metallerden korunmanın yolu, su ürünlerini tüketmekten vazgeçmek kesinlikle değil. Nörotoksin etkisi gösteren bu ağır metallerden, doğru kaynaklardan elde edilmiş, kontrollü koşullarda yetiştirilmiş ve sertifikasyonlar ile kontrolleri yapılarak güvenilirliği onaylanmış su ürünlerini tüketerek korunabilirsiniz. Dünya üzerindeki tüm su ürünlerinin %70 gibi bir oranında, doğal beslenme alışkanlıklarından kaynaklanan düşük seviyeli bir bir ağır metal kontaminasyonu gözlenmektedir fakat bu miktar, su ürünlerinin tüketilmesi halinde ortaya herhangi bir sorun çıkaracak kadar yüksek bir oran değildir.
Haftada iki sefer, omega 3 yağ asitleri yönünden sonra derece zengin su ürünlerini tüketmek sağlığınızı korumak için son derece önemlidir. Omega 3 yağ asitlerinin faydalarına göz atın, yeni nesil omega 3 kaynakları hakkında bilgi sahibi olun.
Dünyadaki farklı araştırmalara göre, ağır metal kontaminasyonu yönünden bazı kategorizasyonlar var ve su ürünlerinin içerebilecekleri ağır metaller yönünden yapılan skalalar, doğru su ürünlerinin seçilmesi ve tüketim alışkanlıklarına göre su ürünlerinin ne kadar tüketilebileceğine dair fikirler veriyor.
Temel olarak dört başlık altında, ağır metal içeriği yönünden sınıflandırılan su ürünlerine dair listede şu şekilde:
Asgari düzeyde civa içeren su ürünleri
Hamsigiller / Ançüez
Kelebekbalığıgiller
Kedibalıkları
Kum midyesi
Yengeç
Kerevides / Kerevit
Pisibalığı
Mezgit
Berlam
Ringa
Uskumrugiller
Barbun
İstiridye
Levrek (açık deniz)
Kalkan
Somon
Sardalya
Tarak
Tirsi
Karides
Kalamar
Tilapya
Alabalık
Beyaz balık
Mezgit
Bu su ürünlerini güvenle ve istediğiniz miktarda tüketebilirsiniz.

Makul derecede civa içeren su ürünleri
Keler
Mahi
Istakoz
Trança
Morina
Sazangiller
Çizgili ve siyah levrek
Deniz alası
Ton
Çarpan balığı
Çemçe balığı
Karabalık
Tatlısu levreği
Ayda 6 seferden fazla tüketmeniz önerilmemektedir.
Yüksek miktarda civa içerebilen su ürünleri
Mavikanat
Sarıkanat
Orkinosgiller (İspanya ve Körfez kökenli)
Orfoz
Mavibalık
Deniz levreği (Şili Kökenli)
Ayda 3 seferden fazla tüketmeniz önerilmemektedir.
Tehlikeli miktarda civa içerebilecek su ürünleri
Akdeniz kılıç balığı
Köpekbalığı
Turuncu kababalık
Atlantik kılıç balığı
Kral mezgiti
Büyük gözlü orkinos
Kıymak balığı
Tüketilmesi önerilmemektedir.
Bu su ürünlerinin içinde, soyu tehlikede olan bazı türler de yer almaktadır ve tüketmeden önce güncel su ürünleri av / tüketim yasaklarını kontrol etmeniz önerilmektedir.
Ağır metal atıkları, sanıldığının aksine lokal değil global bir sorundur. Endüsti kollarından direk yada dolaylı olarak sucul ortama karışan metaller, su ortamını, orada yaşayan canlıları ve o canlılarla beslenen ve besin piramidinin daha da üst basamaklarında yer alan türleri etkilemektedir.
Su ürünlerindeki ağır metallere yönelik güncel bilgileri takip etmek için aşağıdaki bağlantıları ziyaret edebilirsiniz.

Hiç yorum yok:
Yorum Gönder