Kanser araştırmalarında, kanserle savaşmak için mikro robotlar yada dronlar son yıllarda fazlaca kullanılıyor olsa da uzmanlar, vücuttaki kanserli hücrelerin yok edilmesinde artık sadece onlara odaklanan biyolojik savaşçılar üzerinde de çalışmalarını sürdürüyor. Nanoteknolojinin şu anda bile fazlaca pahalı olduğu düşünüldüğünde Avusturalyalı ve Alman bilim insanlarının geliştirdiği teknoloji, kanser araştırmaları konusunda çığır açacak gibi görünüyor.
Genetiği değiştirilmiş organizma teknolojisi, bu sefer de kanser araştırmalarında karşımıza çıkıyor. Dışında, vücunun içini dış ortamdan ayıran silis bazlı sert bir kabuğu bulunan tek hücreli canlılar olan diatomlar, ökaryotik fitoplanktondur.
Biyo - Nano Mükemmelik Merkezi ve Güney Avusturalya Üniversitesi'nden Prof. Nico Voelcker başkanlığında yürütülen bir projede, diatomlar, kemoterapi ilaçlarının içine eklendi ve bu ilaçlar da tümörlü farelere enjekte edildi.

İlaçların deneklere verilmesinin ardıdan yapılan gözlemlerde, enjeksiyonun yapıldığı dokudaki kanserli hücrelerin %90 gibi bir oranının yok olduğu ve kansersiz olan hücrelerin ise sağlam şekilde kaldığı ortaya kondu.
Kemoterapi ilacının kanserli hücreleri hedeflemesi için diatomun dış iskeletine antikor bağlayıcı bir proteinin tasarlanarak yerleştirildiğini ifade eden uzmanlar, bunun diatomun kanserli hücrelerin üzerinde bulunan moleküllere bağlanması anlamına geldiğini söyledi. Uygulanan bu yöntem, beyin gibi su içinde olan ve çözünebilir ilaçların erişiminin zor olduğu yerlerdeki tümörlerin tedavisinde gelecek vaad ediyor.

Araştırmaları devam eden yeni metod ile ilgili araştırma, Nature Communications dergisinde yayınlandı.
Kaynak: http://goo.gl/yjrecN
Genetiği değiştirilmiş organizma teknolojisi, bu sefer de kanser araştırmalarında karşımıza çıkıyor. Dışında, vücunun içini dış ortamdan ayıran silis bazlı sert bir kabuğu bulunan tek hücreli canlılar olan diatomlar, ökaryotik fitoplanktondur.
Biyo - Nano Mükemmelik Merkezi ve Güney Avusturalya Üniversitesi'nden Prof. Nico Voelcker başkanlığında yürütülen bir projede, diatomlar, kemoterapi ilaçlarının içine eklendi ve bu ilaçlar da tümörlü farelere enjekte edildi.

İlaçların deneklere verilmesinin ardıdan yapılan gözlemlerde, enjeksiyonun yapıldığı dokudaki kanserli hücrelerin %90 gibi bir oranının yok olduğu ve kansersiz olan hücrelerin ise sağlam şekilde kaldığı ortaya kondu.
Kemoterapi ilacının kanserli hücreleri hedeflemesi için diatomun dış iskeletine antikor bağlayıcı bir proteinin tasarlanarak yerleştirildiğini ifade eden uzmanlar, bunun diatomun kanserli hücrelerin üzerinde bulunan moleküllere bağlanması anlamına geldiğini söyledi. Uygulanan bu yöntem, beyin gibi su içinde olan ve çözünebilir ilaçların erişiminin zor olduğu yerlerdeki tümörlerin tedavisinde gelecek vaad ediyor.

Araştırmaları devam eden yeni metod ile ilgili araştırma, Nature Communications dergisinde yayınlandı.
Kaynak: http://goo.gl/yjrecN
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder