Hayvansal kaynaklı bir protein olarak düşünüldüğünde midye, özellikle Avrupa’daki pek çok ülkede kendine önemli bir pazar bulur. Gerek pişirme yöntemleri, gerekse saklama ve pazarlama yöntemleri göz önüne alındığında, Avrupa başta olmak üzere, gelişmiş ülkeler sınıfına alınabilecek pek çok ülkede midye önemli bir protein kaynağı olarak kabul görmektedir. Hollanda, İspanya, Güney Kore ve Fransa gibi ülkelerin başı çektiği midye üretiminde, doğal olarak yetişen midyelerden daha büyük bir yetiştirme pazarı vardır.
Peki midye yetiştirirken nelere dikkat etmelisiniz?
Kültür balıklarının yetiştirilmesi prosedüründe olduğu gibi, midye yetiştiriciliğinin yapılabilmesi için de bazı doğal şartlar söz konusudur ve kültür balıkçılığı ile bu şartlar benzeşir. Örneğin tıpkı kültür balıkçılığında olduğu gibi, suyun akıntı hızının yetiştiricilik için optimal düzeyde olması beklenir. Fazla akıntılar, midyelerin besinlerinin sürüklenerek gitmesini, az akıntılarsa besinlerin dibe çökerek suyun kalitesinin bozulmasını sağlayabilir. Bununla birlikte, midye yetiştirilmesi planlanan hacimlerde, midyelerin beslenebilmesi için yoğun bir plankton miktarı istenir ve bunların miktarının iyi ayarlanabilmesi gerekir. Çünkü plankton patlamaları nedeniyle midyeler zarar görebilir.
Midyeler, tıpkı Akdeniz midyesini nasıl bilirsiniz? yazısında da bahsettiğimiz gibi süzek beslek canlılar oldukları için, bulundukları suyun içindeki pek çok maddeyi bünyelerinde toplama ve uzun sürelerde saklama eğilimindedirler. Bu sebeple, tüketimlik olarak yetiştirilen midyelerin lağımların denizlere döküldüğü yerlere, endüstriyel kirlenmelerin fazla olabildiği limanlara yada kıyıdaki endüstri kuruluşlarına yakın olmaması gerekir.
Bütün bunların yanında, midye yetiştirme alanı seçilirken, yoğun deniz trafiğinden uzak alanlar seçilmelidir. Gemilerin yada teknelerin geçerken bıraktıkları yakıt, ağır metallerden üretilmiş yağlar, deterjanlar ve diğer atıklar, midyelerimizden uzak tutmak istediğimiz kimyasalların bünyelerine girmesine neden olabilir. Bununla birlikte, midye üretim alanları, kolayca ulaşılabilecek yerlerde olmalıdır. Bunun sebebi ise, hasat midyelerin edildikten sonra mümkün olduğu kadar kısa sürede pazara sunulacak hale getirilmesidir.
Peki midye yetiştirirken nelere dikkat etmelisiniz?
Kültür balıklarının yetiştirilmesi prosedüründe olduğu gibi, midye yetiştiriciliğinin yapılabilmesi için de bazı doğal şartlar söz konusudur ve kültür balıkçılığı ile bu şartlar benzeşir. Örneğin tıpkı kültür balıkçılığında olduğu gibi, suyun akıntı hızının yetiştiricilik için optimal düzeyde olması beklenir. Fazla akıntılar, midyelerin besinlerinin sürüklenerek gitmesini, az akıntılarsa besinlerin dibe çökerek suyun kalitesinin bozulmasını sağlayabilir. Bununla birlikte, midye yetiştirilmesi planlanan hacimlerde, midyelerin beslenebilmesi için yoğun bir plankton miktarı istenir ve bunların miktarının iyi ayarlanabilmesi gerekir. Çünkü plankton patlamaları nedeniyle midyeler zarar görebilir.
Midyeler, tıpkı Akdeniz midyesini nasıl bilirsiniz? yazısında da bahsettiğimiz gibi süzek beslek canlılar oldukları için, bulundukları suyun içindeki pek çok maddeyi bünyelerinde toplama ve uzun sürelerde saklama eğilimindedirler. Bu sebeple, tüketimlik olarak yetiştirilen midyelerin lağımların denizlere döküldüğü yerlere, endüstriyel kirlenmelerin fazla olabildiği limanlara yada kıyıdaki endüstri kuruluşlarına yakın olmaması gerekir.
Bütün bunların yanında, midye yetiştirme alanı seçilirken, yoğun deniz trafiğinden uzak alanlar seçilmelidir. Gemilerin yada teknelerin geçerken bıraktıkları yakıt, ağır metallerden üretilmiş yağlar, deterjanlar ve diğer atıklar, midyelerimizden uzak tutmak istediğimiz kimyasalların bünyelerine girmesine neden olabilir. Bununla birlikte, midye üretim alanları, kolayca ulaşılabilecek yerlerde olmalıdır. Bunun sebebi ise, hasat midyelerin edildikten sonra mümkün olduğu kadar kısa sürede pazara sunulacak hale getirilmesidir.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder